İnsanlık tarihi boyunca din, insan topluluklarını çeşitli şekillerde etkilemiş ve düşünce biçimlerini oluşturmuştur. Bu açıdan bakıldığında insanlık tarihini din ve dini olaylar tarihi olarak tanımlamak mümkündür. Modern dönemle birlikte sosyal ve düşünce alanındaki birçok yaklaşım hızlı bir değişime uğramış, adeta değişim son yüzyılın paradigması haline gelmiştir. Dinin sosyal boyutu göz önüne alındığında dini alanı bu değişimin dışında tutmak ve dinin bu süreçten etkilenmediğini iddia etmek mümkün görünmemektedir. Bu nedenle bilgi ve kültürel yapının değişime uğramasıyla dini anlayışın veya dini algılayış ve yorumlayış tarzının değişime uğraması kaçınılmazdır. Din bir taraftan içerisinde bulunduğu toplumlardan etkilenirken diğer taraftan toplumları şekillendirme özelliğine de sahiptir. Dinin anlaşılması ve yorumlanması sürecinde değişim kaçınılmaz bir şekilde ortada durmaktadır. Temel İslam Bilimleri; bünyesinde yer alan Tefsir, Hadis, İslam Hukuku, Kelam, Tasavvuf, İslam Mezhepleri Tarihi Arap Dili ve Belegatı bilim dalları ile toplumsal ihtiyaçlar ve değişimleri de dikkate alarak toplumu dini konularda aydınlatırken akademik anlamda temel kaynaklara dayalı bilgi üretmektedir.